Bu Dünya’ya gelmeyi kader denen bir kelimenin içine hapsederek, bedensel varlığımın insani ihtiyaçlarımı karşılamak ve sürdürme çabası üzerinden bir tüketim olmadığına inanan insanlardanım.
Kendimi bildiğim andan itibaren varlığımın başkalarının hayatlarına olumlu yönde ne katkısı olmalı diye düşünmüşümdür, aranızdan birçoğu gibi.
Yaşadığım zamana kadar hayatın bana sunduğu ve almaya çabaladığım hiçbir sıfatın üzerimde tam oturmadığını daha başka bir şeylerin de olduğunu hissettim. Adını koyamadığım bu şey, bu zamanlarda bir karşılık buldu.
Elinizdeki kitap somut bedenlerimizin içini doldurduğumuz ona can veren özde, asıl olması gerekeni anlatmak isteyen başka zamanlarda yaşamış dostlarımızın, kardeşlerimizin hikâyesi. Fark ettirmek istedikleri umarım sizlerde de bir karşılık bulur.
Yazmaya başladığım ilk satırdan itibaren yazdıklarım ve yaşadığım olaylar benim için müthiş derecede öğretici bir deneyim ama aynı zamanda da öncesini hiç bilmediğim bir alana
açılan mükemmel bir yol göstericiydi.
Ortaya çıkmasına vesile olan tüm bildiğim ve bilmediğim yaşanmışlıklarıma ne kadar şükretsem azdır.
Günnaz…